Eski Kot Pantolonumla Vedalaşma Zamanı

Starbucks’ta oturmuş kahve içiyordum. Hala da içiyorum. Bir yandan da telefonda bir şeyler okuyordum. Bir ara telefonu elimde tutmaya üşendim, bacağımın üzerine koydum. Kısa bir süre sonra gözüm pantolonuma takıldı. En sevdiğim kot pantolonum çok eskimiş.

Eski Kot Pantolonum

Bu pantolonu ne zaman aldığımı hatırlıyorum. Epey bir zaman geçmiş olmalı. Üzerine bir sürü pantolon aldım. Bir sürü pantolonum eskidi. Bazılarını eskimeden giymeyi bıraktım. Bir sürü yeni pantolonum var. Ama ben bunu çok seviyordum. Taa ki bu kadar eski olduğunu farkedene kadar.

Kıyafetlerimi ailemin değil de kendimin seçmeye başladığım sıralardı. Malum ergenlik halleri. Kendime güzel bir kot pantolon bir de kadife gömlek almıştım. Ailecek tiyatro mu konser mi bir yere gittik. Geçmiş zaman, tam hatırlamıyorum. Ara oldu. Çıkarken o beğenerek aldığım pantolon koltuktaki çiviye takıldı. Ne için orda olduğumuzu hatırlamıyorum ama pantolonumun zedelendiğini hatırlıyorum. Nasıl etkilendiysem artık. 🙂

Şu an üzerimdeki pantolonu neden çok sevdiğime gelince… Öyle çok muhteşem bir pantolon değil. Düz kesim Mavi Jeans. Ama bu pantolon sanki benim için dikilmiş gibi. Kilo alıyorum, oluyor. Kilo veriyorum, oluyor. Bununla ne giysem iyi duruyor. Daha doğrusu duruyordu.

Üzerimdeki kıyafetleri etraftaki insanlarla kıyaslandığımda çok özensiz olduğunu söyleyebilirim. Süslü falan değil ama rahat kıyafetler. Bot, polar, deri ceket. Allahtan yurdum insanı “nice elbiseler görmüş içinde adam yok, nice adamlar görmüş üzerinde elbise yok” da ordan yırtıyorum. Yazıyı bırakıp etrafa baktım. Ütülü gömlekli, ceketli bir genç sevgilisiyle konuşuyor. Kızın kıyafeti de epey özenli. Bir başka masada düğün kıyafetli ve makyajlı ablalar oturuyor. Bir başkasındaysa 50’li yaşlarında bir çift var. Herkes ortama uygun. Ben ve eski kot pantolonum hariç.

Kim bilir nerelere gitti, nereleri gördü bu kot pantolon. Hatırası var. Hatırlamıyorum ama vardır sanırım. Bunca zaman giydiğime göre illa ki vardır. Artık ayrılma vaktimiz geldi.

Not: Bu yazıyı çoğunlukla gülümseyerek yazdım. Şu an kendimi gerçek bir işsiz gibi hissediyorum. Hem de aç bir işsiz. Telefonun şarjı idare eder duruma geldi. Gidip yemek yemeliyim. Haa! Eğer bunu sonuna kadar okuyan olduysa o daha büyük bir issizdir. 🙂