Zürih’te Yapılabilecek 10 Harika Aktivite

İsviçre’nin en büyük şehri kabuklarını kırıyor. Zürih, büyük kristal berraklığındaki gölü, çekici tarihi kasabası ve fonda güzel dağlarıyla her zaman hayat standartları yüksek bir şehir olarak bilinmiştir (ve tabii ki banka hesaplarıyla). Şimdilerde şehirden sessiz sakin resimlerin yanında, hırs ve cesaret saçılıyor. Zürih bize uzun zamandan beri görmediğimiz derecede önemli bir damak zevki, İskandinav stili mimari ve eğlenceli gece hayatı sunuyor. Avrupa’nın henüz fark etmediği ne varsa burada.

Zürih’te Neler Yapılabiliriz?

Zürih Gölü kenarında oyalanın

Zürih Gölü

Zürih Gölü

Güneşli hafta sonlarında şehrin sosyal hayatı Zürih’in inanılmaz derecede temiz ve berrak gölünün etrafına yerleşiyor. Şehirdekiler bankların veya ahşap dubaların üstünde güneşlenerek, yat kiralayarak, deniz bisikletiyle veya Cadillac şeklindeki (evet gerçekten) botlarla göl turu atarak vakit geçiriyorlar. Eğer kendinizi biraz maceraperest hissediyorsanız su kayağı yapabilirsiniz. Rüzgarlı günlerde, düştükten sonra kanoya tekrar çıkabilmek çok sıkıntılı. Neyse ki can yeleği veriyorlar. 🙂

Zürih Festivali’ne gidin

Zürih Festivali

Zürih Festivali

Zürih Festivali

Avrupa’nın en sessiz sakin ve verimli şehri her 3 yılda bir kurtlarını döküyor. Zürih sanki 3 yıl boyunca parti için yatırım yapıyor gibi. Züri Fest masraf kaçınılmayan büyük bir festival. Lunapark, yiyecek stantları, konserler, sirk benzeri aktiviteler, dublör uçak gösterileri, sokak gösterileri, soğuk biraya hazır olun. Hatta iki gece kadar uzun süren, klasik ve pop müzik ile ritmik olarak gölün üzerine yansıtılan harika ışık oyunları ve havai fişek gösterileri de var. Eğer kalabalıktan hoşlanmıyorsanız bir cumartesi gecesini pas geçmeyi tercih etmelisiniz. 2016’ya çok varmış gibi gelebilir ama inanın ki beklemeye değer.

Frau Gerolds Garten’deki kokteylleri deneyin

Frau Gerolds Garten

Frau Gerolds Garten

Frau Gerolds Garten

Zürih, eğlenceli bir gece hayatı merkezi haline gelmesini siyasetteki liberalleşmeye borçlu. Eski bir endüstri arazisi olan Kreis 5 bölgesi şimdilerde eğlence sektörüyle Zürih’in yeni trendi olmuş durumda. Frau Gerolds Garten de bu eğlencenin merkezlerinden biri haline gelmiş görünüyor. Bu Berlin stili boş endüstri arazisi, eski yük konteynerlerinden küçük barlar, bir restoran, birkaç butik dükkanı, sanat stüdyosu ve yerel bir bahçe (restoranın mutfağı için sebze yetiştirmek için kullanılıyor) içeren bohem bir vahaya dönüştürülmüş. Zürih’in uğruna çaba harcadığı trendlerin etrafına birkaç ahşap masa ve festival tarzı çadırlar serpilmiş. Ayrıca yaratıcı kokteyller listesini de deneyin, özellikle de karabiberli cin tonik.

Tarihi kafeyi ziyaret edin

Zürih’in mükemmel şekilde yan yana dizilmiş olan geleceğe dönük mimarisi, şehrin tarihi objelere ilgisini gösteriyor. Küçük ve güzel dekore edilmiş yerel dükkanlar görülmeye değer yerler arasına girmiş. Zürih, her zaman başarılı bir kafe kültürüne sahip olan bir şehir. Bu tarihi kafelerin özellikle olağanüstü detaylarla restore edilmiş olanları yerel halkın gönlünde özel bir yer almış durumda. Cafe Schober bunlara önemli bir örnek; 1314 yılında yapılmış olan bina, 1875 yılında Theodor Schober tarafından bir konfeksiyon atölyesi ve kahve dükkanına dönüştürülmüş. Kafe eski moda dekorasyonu, el yapımı şeker ve kekleriyle eski bir film dekorunu andırıyor.

Badi Bar’ı deneyin

Badi barlar biz Türklere tamamen yabancı bir konsept değil. Gün içinde Zürih’in en ünlü plajları (ilki 1837’de açılmış) suda serinlemek için gelenlere hitap ediyor. İsteyenlere yüzme alanı, isteyene havuz içinde bir akşamüstü kokteyli yudumlama keyfi sunuyor. Geceleriyse yüzme havuzları açık hava gece kulüplerine dönüşüyor. Pizzaları ve büyük dağınık yer minderleri için Rimini Bar’ı, yenilikçi ve mükemmel Zürih Gölü manzarası için Seebad Enge’i denemeniz tavsiye ediyorum.

Eski Kenti keşfedin

Zürih’in yerel halkı, parayı finans bölgesinde kazanıyor ve Eski Kent’te harcıyorlar. Normal olarak burası, İsviçre’nin mağazaya ve kulüp yoğunluğu bakımından en yoğun bölgelerinden biri. Pek çok ortaçağ kilisesi ve güzel bir sanat galerisi bulunuyor. Dar Arnavut kaldırımlarıyla, Ortaçağ temelleri üstüne kurulmuş mimarisinin yanına çekici kafe kültürünü de ekleyebiliriz. Burada birkaç günü kolaylıkla geçirebilirsiniz.

Zürih’te çikolata yiyin

Birçok turist Zürih’ten çikolata denemeden ayrılmaz. Evet, şehir saatleriyle de ünlü. Fakat Zürih, dünyanın en itibarlı, belki de diğerlerinden daha eğlenceli ve nisbeten ucuz çikolata merkezlerinden biri. Sprüngli, Zürih’in en ünlü şekerlemesi, ama cevizli şekerlemeleri için Laderach ve pelin dolgulu yer mantarları için Belschle’ye de bir şans verin.

Dada Müzesi Ve Duda Bar’ı arayın

Dadaizm, Zürih’te 1916’da ortaya çıktı. Bir grup genç sanatçı bir kafede toplandı ve bu sanat hareketinin bildirisini açıkladı. Anarşist sanat olarak da bilinen Dadaizm hareketinin doğuşunun Cabaret Voltaire oldugu kabul edilir. O dönemden kalan her şeyi korunmuş olmalarından dolayı şehrin bugüne kadarki yöneticilerini kutluyorum. Bu ev şuanda bir müzeye ve sıra dışş hediyelikler bulabileceğiniz bir dükkana dönüştürülmüş. Eğer üst katlara çıkarsanız rahat şezlonglar, duvarları süsleyen tablolar ve bir barla tamamlanmış kafeyi bulabilirsiniz. Barın adı Duda. Bir kelime oyunu yapılmış. Dada’dan türemiş kelime, Almanca “Sen, oradaki” anlamına geliyor.

Uetliberg’i ziyaret edin

Zürih’in kısa bir tren yolculuğuyla ulaşılabilen küçük bir dağı. Burası yürüyüşe çıkabileceğiniz, bisiklete binebileceğiniz veya güzel bir eski moda geniş açı seyir zevkine varabileceğiz bir yer. Kışın zirveden Tremli’ye kadar tüm yola kızak izleri çiziliyor. Yerel bir restoran olan Uto Kulm’da yemek için vakit ayırmayı unutmayın. Şehir manzarası ve farklı şekillerdeki yaratıcı servis tabaklarıyla öğle yemeği için önemli nokta.

Özel tasarım bir otelde konaklayın

Zürihli otel sahipleri basma perdelik kumaşlarını çöpe atıp, ahşap yer döşemelerinin yerine modern dekorasyonu tercih ediyorlar. Aslında şehrin tasarım sahnesinde ileri gidiş sürüyor. Trend oteller her yerde türemeye devam ediyor. Zürih’in batı yakasında yeni inşa edilen 25 Saat Oteli’ni deneyin. Alfredo Haberli’nin geliştirdiği otelde odalar aydınlık renklerde ve ilginç orijinal planla dekore edilmiş. Aynaya baktığınızda veya dinlenmek için yastığa uzandığınızda fikirleriniz uyandıran mesajlar sizi karşılıyor. Lobisi ve koridorları garip grafiklerle bezenmiş olan otel, Zürih’in resmi, kasvetli havasından bir hayli farklı.

One Response