Dün alışık olduğumuz -alıştırıldığımız- bir olayı yaşadık. Yılların vimeo‘su kapatıldı. Ünlü video paylaşım sitesine girenler Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın malum yazısıyla karşılaştı.
Yaklaşık üç yıldır bir başka video paylaşım sitesi youtube kapalı. Türkiye’de erişimi engellenen yaklaşık 10.000 internet sitesi bulunuyor. 5651 sayılı kanundaki “internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi hakkında kanun” adı altında daha kaç site kapanacak bakalım.
Youtube Yasaklı Ülkeler
Brezilya: Daniela Cicarelli isimli ünlü bir kadın, plajdaki uygunsuz görüntülerinin yer aldığı videosunun yayınını durdurmak için mahkemeye gidince yasaklanmış.
Endonezya: Hollandalı Geert Wilders’in Fitne filmi nedeniyle yasaklanmış.
Ermenistan: Marttaki seçimlerin ardından geçici genel yayın yasağı konmuş.
Fas: Krala hakaret eden videolar nedeniyle dönem dönem kapanıyormuş.
Tayland: Kralla dalga geçen klipler nedeniyle dönem dönem yasaklanıyormuş.
Pakistan: Ahlaksız bir klip nedeniyle yasaklanmış.
İran: Ahlaksız içerik nedeniyle yasaklanmış.
BAE: Yetişkinlere yönelik ahlaksız içerik nedeniyle yasaklanmış.
Çin: Genel sansür politikaları çerçevesinde yasakmış.
Myanmar: Liderleriyle dalga geçen videolar nedeniyle yasaklanıyormuş.
Suudi Arabİstan: Gerekçe verilmiyormuş.
Suriye: Sistemin youtube’u yayınlayacak kapasitede olmadığı gerekçesiyle yasaklanmış.
Farklı düşünen, farklı yaşayan, farklı inanan insanlara tahammülün yoksunluğu ülkemizi yukarıdaki ülkelerle aynı listeye sokuyor. Listedeki ülkeri Türkiye’yle karşılaştırın bakalım. Hangi görüşte olursa olsun birinin Türkiye’yi yukarıdaki ülkelerle aynı liste görmek isteyeceğini düşünemiyorum. Yukarıdaki ülkelerin neredeyse tamamı diktatörlükle yönetiliyor.
Geçtiğimiz hafta Columbia Üniversitesi kütüphane salonunda düzenlenen “Dünya Liderler Forumu”nda konuşma yapan Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’de ifade özgürlüğü konusunda son dönemde inanılmaz bir açılım ve serbestleşme yaşandığını vurgulamış ve “5 yıl önce tabu olan konular bugün yüksek sesle konuşulabiliyor. Ama bu değişimin Türkiye’nin dışında tam olarak algılanıp algılanmadığından emin değilim” demiş. Fakat Türkiye’de yaşayan bizler de bu değişimin farkında değiliz. Aynı toplantıda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Bunun sansürle ilgisi yok. Bu, bizim vergi kanunlarımızın yetersizliğinden kaynaklanıyor. Hem hükümeti hem de Meclisi, bu kanunları en kısa zamanda güncellemeleri konusunda teşvik ediyorum. Türkiye bunu yapmakta gecikmeyecektir” diye konuşmuş. Bu konuşmanın ardından 1 hafta geçiyor ve biz vimeo’ya da giremiyoruz.
Geçtiğimiz dönemde Yiğit Bulut’un Başbakan Erdoğan’la yaptığı görüşme epey konuşuldu. “Televizyonları denetleyen RTÜK gibi bir Medya Üst Kurulu oluşturulsun ve bu kurul internet medyası ile gazeteleri denetlesin” önerisi epey tepki almıştı. İnternet özgürlüğünün yok edilmesi anlamına gelen bu öneri, TurkMax’ta yayınlanan “Heberler” programına konu edildi. Konuyu bilenler için epey komik olmuş. Bu kadar sıkıcı yazdıktan/okuduktan sonra iyi gelecektir.
